Film endüstrisi, LGBT’yi normalleştirmek için tüm araçlarını seferber etmiş durumda. Hollywood LGBT konulu filmlere ayrıcalık tanıyor. Ekibinde belli oranda LGBT bulundurmayan yapımları kara listeye alabiliyor. Oscar 2024’ten itibaren LGBT şartı uygulayacak. |
|||
Sundance Film Festivali’nde yarışmak isteyen yapımların hikayesi ya da ekibinde artık LGBT olup olmadığı soruluyor. Netflix’te içerik üreticilere LGBT şartı koşuluyor. Sinemanın hem kitle iletişim aracı, hem de sanat dalı olarak etkisi her dönem dönüşerek artı- yor. Özellikle son 30 yıl dünya kamuoyunun kanaatlerinin büyük oranda filmlerle belirlendiğini söyleyebiliriz. Örneğin; 1980’lerde Rus işgaline karşı savaşan Afganlar’ın yardımına Rambo gitmişti. Ve Rambo, direnen Afganlar’a ‘mücahit’ diye sesleniyordu. Aradan sadece 15 yıl geçtikten sonra Afganlar yine işgale karşı savaşırlar. Bu defa karşılarında ABD ve NATO vardır. Birkaç sene önce mücahit olan Afganlar bu defa terörist nitelemesi ile karşı karşıyadır. Rambo film serisinin etkisi ve 2001 sonrası Afganistan ile ilgili yapılan filmlerin yaklaşımı düşünüldüğünde sinemanın kanaat oluşturma potansiyeli ortaya çıkıyor.
|
|||
NETFLİX’TE LGBT İÇERİK ŞARTI! Peki, Netflix bu tablonun neresinde? Aslına bakarsanız bu örneklerden çok daha etkili olacak şekilde yaygınlıkta durum söz konusu. Netflix’te -yazılı bir kural olmasa da- içerik üreticilere LGBT şartı koşuluyor. Netflix özel içeriği olduğu halde LGBT unsuru barındırmayan yapım yok denecek kadar az. Dünyanın 190 ülkesinde hizmet veren, her yıl yüzlerce film ve dizi üreten, özel içerik üretimi için sadece 2018 senesinde 8 milyar dolar harcayan Netflix’in, LGBT’nin normalleşmesi noktasında nasıl bir etkisi olduğunu/olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. |
|||
Türkiye pazarında yüzde 25 dolayında paya sahip olan ve her geçen gün pazar payını arttıran Netflix içeriklerinin internet ortamında çok daha fazla kişi tarafından izlendiğini ve kitlenin de daha çok gençlerden oluştuğunu düşünürsek, tehlikenin çoktan içimizde gezinmeye başladığını anlamış oluruz. Netflix yalnız değil tabi. Sadece Türkiye piyasasına baktığımızda, gençleri hedef kitlesine oturtan dijital mecraların içeriklerinde LGBT ağırlığının arttığını ve normalleştirme çabasının devam ettiğini söyleyebiliriz. |
|||
YASAKLANMALI DA MI SAKLANMALI? LGBT’nin normalleştirilme çalışmalarına karşı yasaklama köklü çözüm değil. Elbette denetim mekanizmaları üzerine düşeni yapmalı. Ancak esas mesele, içerik üretimine karşı içerik üretimidir. Mecraya karşı mecradır. Yani karanlığa küfür ederek değil, mum yakarak ilerlemek gerekir. Ve bununla da kalmayarak sonraki adımı öngörüp hareket etmelidir. “Netflix yapmak” değil, Netflix’ten sonrasını harekete geçirmek gerekir. Çünkü siz Netflix yapana kadar seneler geçer ve Netflix çoktan format ve zemin değiştirmiş olur. 1997’de kurulan Netflix’in tek işi “evlere DVD servisi” idi. İnternet ile beraber bu iş zemin değiştirdi. İçerik üretimiyle beraber yepyeni bir yola girildi. |
|||
LGBT’nin normalleştirilmesine karşı mücadele etmek isteniyorsa, mutlaka ama mutlaka yapılması gereken şey özel içerikler üretilmesidir. Kamu spotu formundan uzak, zamanın ruhuna vâkıf ve istikrarla devam eden içerik üretimi sağlanmalı. |
|||